4 Aralık 2010 Cumartesi

MISIRA METİNLERE NE KADAR GÜVENİLİR?

Mısır hiyerogliflerinin mahiyeti hakkında tarihçilerin hemfikir olduğu bir gerçek var; bu metinlerde tarihi gerçekler çarpıtılarak yer almıştır. Firavunların memurları tarafından yazılmış olan bu “kutsal!” metinlerde firavunların olumsuz yönleri dile gelmediği gibi “gerçek çarpıtılmıştır” da. İşte size somut bir örnek; Hititlerle Mısırlılar arasında yapılmış olan Kadeş Savaşı’nı kim kazanmıştır? Tartışmalı olmakla beraber Tarihi bilgiler Hititlilerin kazandığı yönünde. Ancak hiyerogliflere bakarsanız “Mısır büyük bir zafer” kazanmıştır.

İki devlet arasında yapılmış büyük bir savaşı dahi dürüstçe kayda geçirmemiş olan firavunun kutsal yazıcılarının “köle halkın” arasından çıkmış ve firavunu ve ordusunu alaşağı etmiş bir kişiyi kayda geçmelerini beklemek fazlası ile safça olur doğrusu.
Hiyerogliflere bakarak birinin, “Mısır’da Musa isminde bir peygamberin yaşadığı yargısı” bilim dışıdır iddiası, bizatihi “bilim dışıdır”. Böyle bir yargının bilimsel bir yargı olabilmesi için arkeologların “Mısır’da arkeolojik araştırmalar nihayete ermiştir” demeleri gerekir. Arkeolojik araştırmalar halen devam ederken ve elde edilen yeni bulgular kimi zaman “mevcut bilgilerimizin” değişmesine neden olurken gerçek şu ki; yukarıdaki iddia bilimin asli tabiatı olan “gelişimci vasfına aykırı” ve salt “ideolojiktir.” Daha da kötü olanı bu tür tavırlar bizatihi bilimi “ideolojikleştirmek”tedir. Darwin’in “teorisinin” dogmatik bir inanç sistemi halini alıp “Darwinizm”e dönüşmesinin nedeni de bilimin “ideolojikleştirilmesi”dir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder