4 Aralık 2010 Cumartesi

IŞIK HÜZMESİ İSADAN 5 YÜZYIL SONRA ORTAYA ÇIKTI

Zeitgeist: Güneş’in yaşamını tasvir eden, Zodyak haçına dönersek, onun sadece Güneş’in hareketlerinin bir ifadesi olmadığını söyleyebiliriz.
Bu aslında ilahi bir Pagan sembolüdür ve özünde şu şekildedir:

Bu, Paganların Zodyak haçı uyarlamasıdır. Bu yüzden İsa, eski betimlemelerde hep kafasında bir haçla gösterilir.
Çünkü İsa Güneş’tir, “Tanrı’nın Güneş”idir, “Dünya’nın Işığı”dır, “Dünyada olduğum sürece dünyanın ışığı Ben’im Yuhanna 9:5
“Göğe Çekilen”dir ve bu yüzden, aslında her sabah yaptığı gibi “Tekrar Gelecek”tir: “Gider ve size yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip sizi yanıma alacağım.” Yuhanna 14:3
Karanlığın düşmanı olan Tanrı’nın kudretiyle, her sabah yeniden dirilir: “O burada yok; söylemiş olduğu gibi dirildi. Gelin, O’nun yattığı yeri görün.” Matta 28:6
Karanlıklar üzerinde yükselir: Çünkü, “Işık karanlıktan parlayacak” diyen Tanrı, İsa Mesih’in yüzünde parlayan kendi yüceliğini tanımamızdan doğan ışığı bize vermek için yüreklerimizi aydınlattı. 2. Korintliler 4:6
Ve tacında parlayan gün ışıklarıyla “Cennetten iner.” Başında dikenli taç bulundurandır: “Böylece İsa, başındaki dikenli taç ve üzerindeki mor kaftanla dışarı çıktı.Yuhanna 19: 5
Burada ayetler arası bağlantılar çok güzel kuruluyor. Başında Güneşli Işık Huzmesi anlatımı da tam yerine oturuyor.
Ama burada sunulan ayetli argümanlar temelsiz. Zira filmin örneklendirdiği ayetlerin yarısını da yazmadım. En belirginlerini baza aldım.
Film, İncil’deki birçok ifadeyi argüman olarak kullanıyor. Bunların arasında; Yuhanna 9:5, 14:3, 19:5, Matta 28:6, Korintlilere 2. Mektup 4:6 bulunuyor.
Ama buradaki ifadelerin Güneş ile bir ilgisi yok anladığım kadarıyla. Filmin yaptığı şey yanıltmaca. Zira ben de İsa’nın Güneş ile filmin anlattığı şekliyle herhangi bir bağlantısı olmadığını defalarca anlattım.
İsterseniz ifadeleri geniş kapsamlı yazalım:
Yuhanna 9:5’i, 9:1-6 içinde yazarsak: İsa yolda giderken doğuştan kör bir adam gördü. Öğrencileri İsa’ya, “Rabbî, kim günah işledi de bu adam kör doğdu? Kendisi mi, yoksa annesi babası mı?” diye sordular
İsa şu yanıtı verdi: “Ne kendisi, ne de annesi babası günah işledi. Tanrı’nın işleri onun yaşamında görülsün diye kör doğdu. Beni gönderenin işlerini vakit daha gündüzken yapmalıyız. Gece geliyor, o zaman kimse çalışamaz. Dünyada olduğum sürece dünyanın ışığı Ben’im.” Bu sözleri söyledikten sonra yere tükürdü, tükürükle çamur yaptı ve çamuru adamın gözlerine sürdü.
Görüldüğü gibi Güneş ile herhangi mantıksal bir bağ yok.Ama insanlar, önceden “İsa-Güneş” ilişkisine inandırıldığından, ayetler sanki yerine cuk oturuyor gibi. Ama durum bu değil görüldüğü gibi.
Yuhanna 14:3’ü 14:1-6 içinde yazarsak:“Yüreğiniz sıkılmasın. Tanrı’ya iman edin, bana da iman edin. Babam’ın evinde kalacak çok yer var. Öyle olmasa size söylerdim. Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum. Gider ve size yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip sizi yanıma alacağım. Benim gideceğim yerin yolunu biliyorsunuz.”
Tomas, “Ya Rab, senin nereye gideceğini bilmiyoruz, yolu nasıl bilebiliriz?” dedi. İsa, “Yol, gerçek ve yaşam Ben’im. Benim aracılığım olmadan Baba’ya kimse gelemez.” dedi.
Sizin de anladığınız gibi buranın Güneş’e dayandırılması bayağı bir uçuk hareket.
Yuhanna 19: 5’i 19:4-6 içinde yazarsak: Pilatus yine dışarı çıktı. Yahudiler’e, “İşte, O’nu dışarıya, size getiriyorum. O’nda hiçbir suç bulmadığımı bilesiniz” dedi. Böylece İsa, başındaki dikenli taç ve üzerindeki mor kaftanla dışarı çıktı. Pilatus onlara, “İşte o adam!” dedi. Başkâhinler ve görevliler İsa’yı görünce, “Çarmıha ger, çarmıha ger!” diye bağrıştılar. Pilatus, “O’nu siz alıp çarmıha gerin!” dedi. “Ben O’nda bir suç bulamıyorum!” Yahudiler şu karşılığı verdiler: “Bizim bir yasamız var, bu yasaya göre O’nun ölmesi gerekir. Çünkü kendisinin Tanrı Oğlu olduğunu ileri sürüyor.” Pilatus bu sözü işitince daha çok korktu. Yine vali konağına girip İsa’ya, “Sen nereden geliyorsun?” diye sordu. İsa ona yanıt vermedi.
Burası için yorum yapmamıza bile gerek yok. “Güneş ışınları-Dikenli taç” bağlantısı da diğerleri gibi tamamen temelsiz.
Matta 26:8’i 28:1-10 içinde yazarsak: Şabat Günü’nü* izleyen haftanın ilk günü*, tan yeri ağarırken, Mecdelli Meryem ile öbür Meryem mezarı* görmeye gittiler. Ansızın büyük bir deprem oldu. Rab’bin bir meleği gökten indi ve mezara gidip taşı bir yana yuvarlayarak üzerine oturdu. Görünüşü şimşek gibi, giysileri ise kar gibi bembeyazdı. Nöbetçiler korkudan titremeye başladılar, sonra ölü gibi yere yıkıldılar. Melek kadınlara şöyle seslendi: “Korkmayın! Çarmıha gerilen İsa’yı aradığınızı biliyorum. O burada yok; söylemiş olduğu gibi dirildi. Gelin, O’nun yattığı yeri görün. Çabuk gidin, öğrencilerine şöyle deyin: ‘İsa ölümden dirildi. Sizden önce Celile’ye gidiyor, kendisini orada göreceksiniz.’ İşte ben size söylemiş bulunuyorum.” Kadınlar korku ve büyük sevinç içinde hemen mezardan uzaklaştılar; koşarak İsa’nın öğrencilerine haber vermeye gittiler.
İsa ansızın karşılarına çıktı, “Selam!” dedi. Yaklaşıp İsa’nın ayaklarına sarılarak O’na tapındılar. O zaman İsa, “Korkmayın!” dedi. “Gidip kardeşlerime haber verin, Celile’ye gitsinler, beni orada görecekler.”

Aslında İncil’in bu ifadelerinden bile İsa’nın hikayesinin Güneş’ten olmadığını anlayabiliriz. Zira İncil’i yazan kişiler bizzat bir adamın hayatını anlatıyorlar. Güneş ve gök olayları ile hiçbir ilgili yok.
Öte yandan İsa’nın başının arkasındaki ışık huzmesi ve haça değinelim. Çarmıhta gerilişin -kesin olmamakla birlikte, kaynaklara göre değişebilir- Hristiyanlıktaki ilk temsili, Roma’nın yedi tepesinden biri olan Palatine tepesinde bulunan, Aleksamenos Graffito’dur.

Alexamenos Graffito
Bu basit-tarihi eserde, İsa mağarada duvarın üstüne bir merkep başıyla temsil edilmiştir ve üzerinde şu yazmaktadır: “Aleksamenos Tanrı’sına tapıyor” Bunun tarihi M.S 1. ve 3. yy arası tarihler olarak veriliyor. (13)
Filmin, “Haç; Hristiyanlıktan ve İsa’dan çok daha eskidir” iddiası doğru ve ışık huzmesi de İsa’dan öncelere dayanan bir figür.
Ancak, Hristiyanlığın sembolü olan haç, çok erken tarihte –yukarıda “Aleksamenos Graffito”dan da anlaşılabileceği gibi- Hristiyanlıkla özdeşleştirilmekle birlikte, M.S 5. yy’a kadar inancın ana sembolü olmadı. “Huzme” ise 4. yy’a kadar Hristiyanlık’ta görülmüş bir şey değil.
Hristiyanlar, muhtemelen o dönem için başka inançların sembollerini kendilerine almak istememişler. Yani, haçın ana sembol olarak kabul edilmesi ve ışık huzmesi hakikatten de Pagan kökenli ama bu çok sonradan olan birşey. Ki bu zaten bilenen bir şey. Yine Işık Huzmesi, Hristiyan dininde yalnız İsa’da görülen bir şey değil.

İsa ve Havarileri-Brancacci Şapeli
Havari ve Azizlerde, dua eden insan figürlerinde de mevcut. Üstelik ışık huzmesi haçsız da kullanılan birşey. Paul Lunde, çok yeni ve genel-evrensel bir araştırması olan “Şifreler Kitabı” adlı ansiklopedisinde, “İlk Hristiyanlar” adlı bölümde bütün bunlardan bahseder ve aynı kategoride bunlarla ilgili figürler bulundurur.(14)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder